23 Aralık 2010 Perşembe

MELIH CEVDET ANDAY( YAGMURUN ALTINDA)

YAGMURUN ALTINDA

Yirminci yüzyili yasadim
Ertelenmis bir yüzyildi bu
Yikik bir sur yazgimizin uydusu
Bekletir ömrü yürüyen ayla birlikte
Birakmaz günün adini koyalim.

Yanitsiz bir yasamdi erdemimiz
Herkes içindi ve kimse içindi
Okunmamis bir yazi, umudu doyuran,
Dualari düsünmek neye yarar
Kurgular tutusturdu bacalardan.

Yirminci yüzyili tasidim
Tedirginligimizin zorbaligidir sanrilar
Ve tohumun beklenmedik gürültüsüyle
Çiplak su gibi yinelenir zaman
Gökyüzünde usumuzun dirligi

Aklin basarisizliga ugradigi içtenlik
Bir sive gibidir insan, ey öldürülmüs insan
Bilinmeyen bir hayvana özgü bir ses gibi
Sabirsiz testi, hep dolar gibi olan
Her seyin sese dönüsecegi bilinemez ki!

Yiminci yüzyili yasadim
Parlak suyunda bogulmus sahipsiz
Insan yeryüzünde durur, bulutlar
Bulutlar düsümüzde doludizgin
Soylu bir çilginlikti gündemimiz.

Ellerinde oyuk gözlü idoller
Yüregimin yalanini besler üç güzel
Bir dagin tepesinde buldum üç güzeli
Ama ses yok, sessizlik yok, önce erte yok.

Yirminci yüzyili tasidim
Golgota' ya dirilemem ki,
Taslar arasinda yabanil erinç
Ölümü diriltiyorduk hep
Yasam tabular arasinda bir esinti.

Mevsimler kurgularla oyaladi bizi
Tarlaya birakilmis bir at gibi
Bagli, yalniz ve özgür,
Umudumuz sabrin tutamadigi irmak
Umutsuzlugumuz insan kalmak içindi.

Yirminci yüzyili yasadim
Dingin karstliklarin adini bulmali
Sel gibi kuruyor yaslilik, gençlik
Sanki melekleri gördük uzun saçlari
Tanrinin unutkan kuzgunu idik.

Nasil unuturum ey doga
Bana bir diyecegin vardi, kalakaldim,
Vaktim yetmedi, ölüm kalim,
Bütün yüzyillari yasadim
Vaktim yetmedi anlamaya.

Yirminci yüzyili tasidim
Atalardan kalma huysuzluk
Kusku, yeryüzü deliligi,
Kiralimiz dogustan yarim
Ama tanrimiz Ara Ara idi.

Yasayamadim yirminci yüzyili
Kim yasadi ki kendi yüzyilini
Akarsuyun dilinden sezenimiz yok
Orpheus' tan sonra ben geldim
Giz dönüp baktigimiz yerde kaldi.

Görüp de bilenimiz yok.

Ah acimasizdir uykusuz soru
Delice zeytin yerdi atamiz Homeros
Biz yemezdik, asili zeytindi bizimki
Suskun arpa, uyur uyanik harli toprak
Ama yüzyilimiz hamdi, delice idi.

Yirminci yüzyili yasadik
O çaga bu çaga gömüldük
Bir sey var, susar, bakar durur
Ölümün soludugu denizle varolan
Gökyüzünden baska çag yoktur.

Oysa ne cok gecmis var, ne cok zaman
Ne cok gelecek, ne az zaman
Benzerlikle karsilastik, susalim,
Kapali bir avuçtur sözcük
Neden açip da sormak ister insan?

Sorup da dönenimiz yok.

Hiçbir yüzyili yasamadim

Tüy kusun ruhudur, ses teni
Hep anlar gibi oldum duvara vuran günesi
Nesne ve bilinç birdir, çag atlatti beni
Bir hos bilmece içinde yasadim.

dingin ol ruhum, belki uzaklarda
Bir yerde nicedir ilk dizeleri
Yaratiliyor acikli destanimizin
Çaglar sonra hayranlikla okunmak için
Belki benzer umursamazligimiz kahramanliga.

Kalk dostum ormana gidelim
Geyik sesleri içine çökelim
Yeniden dogus, kivanç, uyum
Kurgular bir yana, biz bir yana
Ilk kez düsünmeden görelim

Martilar gibi yagmurun altinda

MELIH CEVDET ANDAY

0 yorum:

Yorum Gönder